o kadar yoksun ki, yokluğunun verdiği yalnızlık yine her şeyi anlamsız kılıyor. ve senin kim olduğunu bilmiyorum. bazen içiyorum yokluğuna, yine seni hatırlarcasına, kim olduğunu bulurcasına içiyorum. sonra kontrol edemediğim düşünceler sen yalnızsın diyor, işe yaramazsın ve kimse seni sevmiyor. çalan şarkıya da ağlayabilirsin. ilişkisellik hayatını ele geçirmiş, hala karakterini oturtamamışsın ve önünü göremediğin zamanlar. hayallerinin başkalarının paralarıyla sınandığı, yol dolu hayaller.sanırım küçüklükten kalan, bence doğuştan gelen inadım, kararlılığım, duygularımla çelişen istikrarım beni biraz obsesif yaptı. kompülsif kısmında genelde isteklerim olmadığı için sızlanıyorum. düzelmiyor yani.
gece düştü. lanet gecelerde,bu soğuk gecelerde neredesin ha? yanımda değilsin nerdesin? bok var da sen yoksun. ben gideceğim hep. sen de bul beni yalnız bırakma. o kadar çok yalnızlığa dayanamayabilirim. hem insan kimi özlediğini bilmeden özlem duyabilir mi?
öyle kendini bilmez bu dünya.
yanlış yerlerde olduğumu biliyorum. bir şeylerin eksik olduğunu da.
git kadın demek, gidersen biter ilişki demek. bilmiyorum aslında. adaletsizlik şöyle ki insanlar benim onlara acımasız olduğumdan çok çok daha fazlası kadar acımasız davranıyor. sevgi çok başka bir yerde kalıyor. yalnız kaldıysan kalkıp pencereden bir bak, güneş açmış mı? dön bak dünyaya. herkes gittiyse sakince dön bak arkana, dostun kalmış mı?. bir kış kadar savunmasız. valla ne bileyim. asla vazgeçme. bir gün vazgeçemeyecek şeylerim olmadığında, aslında şimdiki gibi, özgür olacağım. özgür kalacağım. belki farklı olacak şimdikinden. bu günleri hatırlayıp güleceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder