zaman nasıl da geçiyor yanımızda kimsenin kalmasına izin vermeyerek. sürekli değişim içinde olan çevreler var ya, birinden diğerine sıçramanın zor olduğu, işte kısa da olsa yeni bir çevreye uyum sağlıyorum bu yaz, çekirdekten de olsa iş hayatına atılıp komilik yaptığım günlerdeyiz, para kazanıyorum biraz.
sonra şunu düşünüyorum, burada yaşananlar burada ve buradakilerle kalacak. diğerlerine burayı anlatmaya kalktığında anlayamayacaklar ve bu olanlar zamanla kaybolacak...
çift olmayı düşünüyorum, her şeyi paylaşıp, birlikte tatile çıkabilen çiftleri, uyumdan ölecekler artık. nasıl da kıskanıyorum, nasıl da istiyorum benim de öyle bir hayatım olsun. geceleri, gündüzleri hep düşündüğüm insanın beni üzmüş ya da üzecek olması, aslında benim için hiç olmamış olması, o ağlamalar, bir geleceğimizin olmayışı.
yeminle kendimi yenileyemiyorum bir türlü, hep aynı düşünceler dolanıp duruyor kafamda, saplanıp kaldım şu zamanlara. benim sabit fikirlerim olsa da insanlar değiştiğinden bocalıyorum bazen. kimseyi özlemiyorum, bazen çok ağlıyorum, gözlerim acıyor artık, bu kadar ağlamamayı isterdim, rahatlamak için de başka yöntemlerimin olmasını, kalemimin güçlenmesini, onca mükemmeliyetçi insanın arasında daha mükemmel olmayı isterdim. estetik anlayışımın gelişmesini ve şu lekelerden kurtulmayı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder