şimdi bu yollar, yıllar, bitmek bilmeyen gitmeler ve ağlamalar.
gelip geçen ilişkiler, çok erken yaşananlar, yaşanamayanlar, içimizde kalanlar,
tükettiklerimiz ve asla ulaşamadıklarımız.
yalnızlığım benim sidikli kontesim,
etrafta onca şey olup biterken, ben kendi başınalığı seçiyorum. ben son 1 senemi verdiğim, boşuna geçmiş gibi düşündüğüm bir ilişkiden çıktım 2 hafta önce. kendime kızıyorum, neden bile bile yapıyorsun yanlışları diye. biliyorum ama başka olur BELKİ diye umut ediyorum resmen, başka çarem yokmuş gibi, hep durumları kurtarmak adına, biraz da tutarlı oliyim diye o durumun üzerine gidiyorum. ben başta biliyordum ki özgürle olmamamız gerektiğini, gözdeyle eve çıkmamam gerektiğini, istediğim şeyler için daha çok çabalamam gerektiğini.
1 senem boşa gitti diyince özgür dedi ki ne olunca boşa gitmicekti peki? evlenip çocuklarımız olunca mı? dedi.
ya zaten ben öyle bi şey aramıyorum galiba, hayat dolu, hayatımı dolduracak, paylaşıma dayalı, birbirimize her anlamda çok şey katacağımız biri olsun istiyorum. insanlar birbirine emek verdiğini iddia ediyor ya, o emeğin değeceği bir insan istiyorum, benim hayallerimde hep bir yerlerde olmak var, bir yoldaş, arkadaş, sevgili arıyorum aynı anda.
hayal kurmak yapmaktan daha kolay hep. hayallerimizde bir insan var, kimimizin beyaz atlı prens dediği.. atımıza binip gidelim bari
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder