30 Ağustos 2014 Cumartesi

Kadın ve kız kelime anlam karmaşasında kadın misyonunu yüklenmiş bir insanın elinden çıkacak yazılar bunlar.  Cinsiyetin de dilimizde bir çevirisi olmayan Gender’ın da bize biçtiği rollerle şekilleniyor hayatımız bir ölçüde. Kadın olmak da kız olmak da bir erkek etmiyor bizim memlekette. 3 kız kardeşin en küçüğü, belki bu bari(!) erkek olur mantığıyla aldırılmayan, küçüklüğünde mütemadiyen ‘Ahh sen bir erkek olaydın!’ nidalı şakalarıyla büyüyen ufaklık büyüyor. İçindeki dişiliği çok geç uyandıracak bir oğlan çocuğu gibi büyüyor yavaştan, biraz ürkek ama asla narin olamayan. Kadını da erkeği de tanıyor kendince. Şahit oluyor kadının toplumdaki yerine. İlişkilerdeki rollerini, çalışma hayatındaki yerini görüyor, hem erkeklerin kadına bakış açısını hem kadınların hemcinslerine baktığı açıyı görüyor. Aslında nefreti görüyor, en büyük nefretin de hemcinsler arasında olduğunu fark ediyor.  Şiddetle tanışıyor çok yakından.
Erkek, her zaman kendi istediği olsuna alışmış, ilişki içinde olduğu kadınsa hem toplumdaki kadın-erkek ayrımının farkında hem de kadınların da değerli olduğunu öğrenmiş. Ama  öğretilmemiş küçükken bir gölgede yaşamayabileceği, hep bir kol kanat aramış babadan gördüğü. Kendi başına olursa tehlikelerle dolu dünya denmiş. O da korkmuş dünyadan hem de yalnız kalkmaktan. Bu duygusallık ve kırılganlık hayatı hep zorlaştıran bir parça olmuş hayatta. Oysa bir kadın içinde uyanmamış bir amazon kadınıyla yaşıyor olabilir.
Kadınlara sosyal hayatta ve iş hayatında ne kadar yer veriliyor, neler bekleniyor ufak ufak gözlemlerimi not düşeceğim buralara.

Mesela mutfak. Evin tüm işlerini yapan kadına restaurant mutfaklarında yer verilmemesinin nedenin bir işletmecinin ağzından dinlediğinizde, ağzınız açık kalabiliyor. Tüm işlerin fedakarlık gerektirdiğini, kadının hep bir şeyler için bahaneleri olduğunu önce sürüyorlar mesela. Tecrübeleriyle sabit anlattıları hem haklısınız dedirtiyor, hem böyle olmasına iten sebeplerin de başka erkekler olduğunu hatırlatıyor. Çalışmadaki zorluğu kaldıramayacak kadar kırılgandır kadınlar diyor, zaten her ayın 1 haftası(!) kendiliğinden iptal, erkeğin böyle dertleri yok, bu yük onların kaldıramayacağı kadar büyük, bu yüzden kadın çocuk büyütmeli diyor. Çok sorumluluk gerektiren işler yapmamalı diye düşünüyorlar. Bu düşüncelere rağmen işletmesinde çalışan iki kadın var, sık rastlanılanbr durum olmadığından bu durum, çok övgü alıyor ve övgü ödülünü seviyor. Övenler arka plandaki düşünceleri bilmiyor.               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder