4 Ağustos 2013 Pazar
okul 1ay önce bitti. 1 aydır orda burdayım resmen. 1 haftadan fazla kalmadım hiçbir yerde.. antalyaya gittim önce, arkadaşlarla görüştüm, gözde geldi sonra dolaştık ettik, bütünleme için geri döndüm izmire. birkaç gün kalıp nazilliye gittim, 1 hafta orda kalıp psikoloji kongresi için izmire döndük. o 1 hafta nasıl geçti ya resmen göz aç kapa şeklindeydi. sorumluluk yok, kitap oku film izle yemek ye şeklindeydi ve bitmemeliydi. bitti işte.. kongre demişken kongre çok ilginç bir deneyim oldu. psikoloji konusunda işimin zor olacağını biliyordum ancak gerçekler yüzüme yüzüme çarpıldı, o kadroları görmek, dinlediğim akademisyenler, psikolojinin binlerce enteresan konusu.. derin yaklaşamamamın sebebi ilk yılı geride bırakmış olmak olabilir, ilk senede olmadı çünkü derinleşmek. kabul bir süreç olduğundan ve zaman aldığından, adapte olmayı yavaş yavaş öğrendiğimden olacak psikoloji konusunda da yavaş ve etkili ilerlemeyi planlıyorum. insan adaptif bir canlı. psikoloji davranışı inceler falan işte napak? neyse bir rüya gibi bitti gitti orası da. her şey bir rüya mı yoksa? gözdeciklen hep beraberiz bu zaman zarfında, ailesi yazları köyde geçirdiğinden mütevellit o da köye geliyor, 5 gündür ben de köydeyim, yoldaş oluyorum, kafa dinliyorum hem. babam her gün arayıp yük olma insanlara diyor, 2 gün önce 1günlüğüne özge de gelmişti, beni çok sevdiklerini söylüyor. yük olarak görseler zaten sevmezlerdi. her gün yük lafını duyunca, demek ki onlar beni yük olarak görüyor diyorum. ondan sevemiyorlar. sevgi arayışına çıktığımı sanmıyorum, yani aile bazında. senin sevdiğin ve seni seven insanlar, sürekliliği olan yaşamda kaçınılmaz elbet, eş ve dostlar lazım. tek eşlilik konusunu çok sorgulasam da kabul görmüş gerçeklerle bu işin nirvanası budur demişler gibi geliyor. çocuğum olurs ona bu işleri nasıl anlatacağım hiç bilemiyorum. çocuğum olursa diye bi cümle kurduğuma bile inanamıyorum. fikirler gerçekten değişiyor yavaş yavaş. ait olma kavramını yıkıp geçmiş bir çocuk olarak başka çocuklar şimdilik ve uzun süre veya sonsuza kadar uzak dursun benden. o çocuk olarak şimdi ege'nin bir köyünde, çok yakın bir arkadaşımın evinde misafirim. güzel sofralarda güzel insanlarlayız her sabah ve akşamları, bisiklete biniyoruz dağların arasındaki yemyeşil tütün tarlalarını seyrederek. dün yılan da gördüm kocaman.. iletişimi koparmadığım 3-5 insan var. onlar da konuşmak isterlerse konuşuyorum, konuşmayı başlatan genelde ben olmuyorum. iyi olduğumu söylüyorum, aile bireylerinden uzakta kalmayı seçtiğimi. 2 evden de uzak durduğumu. iyiyim de genelde. dişlerimi sıktığım için ağzımın içinde yaralar var, belki çıkan 20lik dişlerim yüzündendir ama muhtemelen kendimi sıktığımdan çünkü geçmişti bi ara evden kimseyle konuşmadığımda.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder