bizim aile, anne tarafı da baba tarafı da birbirine ok bağlı olmayan insanlardan oluşmaktadır. iki tarafta da sekizer kardeş olmakla beraber, bir birlik olamayışı ailenin en küçük bireylerinden bana çok net görünmektedir. ailelerde kimi zaman küslük, kimi zaman ayrımcılık yapılmaktadır. bu şartlar altında aile kurumunu savunmak hiç bana göre değildir. ne biliyim son 3 senedir bizim 3kardeşten oluşan çekirdek ailemizde bile yaşanan sorunlar, bana çokca bu kurumu sorgulatmıştır. sorunların genel kaynağının iletişimsizlik ve biraz daha geriye gidersek, geçim derdi, ekonomik şartları oluşturan tarım koşulları ve bu durumları yönetecek iyi bir liderin yokluğu olarak görülebilir.
geçen yine bir aile kurma çabasıyla evlenen sevgili ablamın düğünündeydik. düğüne annemin kalabalık ailesinden 2 tane dayım da teşrif ettiler. sekiz kardeşin 4. annemin küçüğü olan dayım, önceden antalyada yaşıyordu ailesiyle, aşçılık yapıyordu, sonra istanbulda üniversite kazanan kızları vesilesiyle birkaç sene içinde istanbula yerleştiler. bu arada istanbulda yaşayan 2 dayım daha vardı, 3 oldular. ailenin 2 numarası polis dayım, ailenin okumuş yegane insanıymış, 8numara teyzem olmadan önce. onu okutmak için büyük fedakarlıklarda bulunmuşlar. hatta 3 numara annemi okutmamışlar ama o okusunmuş. velhasıl kelam polis dayım biraz despot bir insan, ailede ben okudum diye hep bir otorite kurmaya çalışmış özellikle teyzemin üstünde. bu yüzden küslükler olmuş, mesela aşçı dayım istanbula taşınınca bir hoşgeldin bile dememiş. hiç konuşmuyorlar.
dayım diyo ki ben sorunumuzun iletişim kurmamak olduğunu anladığımda konuşmaya çalıştım. sonra birkaç defa tüm içimdekileri döken MAİL BİLE ATTIM.
bizimki de böyle bi sülale böyle bir genetik dizilim :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder