acılardan beslenen bir bünye kendi acılarına acıkır biraz da..
son gelişmelerin ardından düşünüyorum ki, gelecekteki evim son sadece sade (mobilyası azdan da az ve rengarenk olacak) (teknik olarak rengarenklik, gökkuşağı falan biseksüelliği temsil etmiyor mu, yoksa??) yok yok. hiçlik bunaltıcı ki nefes alıp vermenin zorluğunu yaşıyorum şu ara. hastalık başlangıcı ama terslik var, metroda bile nefes almakta zorlanıyorum bazen, sigara dumanına hiç dayanamaz oldum. hiçbiri iyileştirici gelişmeler değil bi tek armut koltuk istiyorum. şuan penceremin dikdörtgeninden sadece simsiyah gökyüzü görünüyor. boğuluyorum, boğuldukça düşünceler geleceği boğuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder